İnci'nin Öyküsü

Hemen hemen tüm dillerde “güzellik” ,”zarafet” ve “yüksek değer” olarak algılanan "inci", bir canlı tarafından oluşturulan tek mücevherdir.
Canlı organizma, içine giren yabancı bir maddeyi -cevheri-(kültürel kodlarımız, şartlanmalarımız, doğru diye öğrendiklerimiz, bize dayatılan ve hiç sorgulamadan kabul ettiğimiz yaşam biçimleri) zararsız duruma getirmek için etrafını kılıflar (değerlerimiz, duygularımız, yaşam stratejimiz ve insana dair bilgilerimiz) ile kaplar.
Tıpkı inci gibi bizler de yol boyu kendi içimizde kendi mücevherimizi yaratma çabası içindeyizdir. Ahenkli, hevesli, yaşam coşkusu ve dünyaya katkı arzusu ile dolu, değişim kıvraklığı olan, ışıltısı ile sevgiyi ve olumluluğu zarafetle saçan bir mücevher.
"Koçluk" cevherden mücevhere dönüşümde kılıfların, katmanların birbiri ile uyumlanması ve oluşum yolculuğunun sürmesi için canlıyı sarıp sarmalayan bir tül gibi yol arkadaşıdır. Hem vardır hem yoktur.. Canlı ise bazen bir insan, bazen bir kurum, bazen bir sistemdir.
İnciler, sarılıp sarmalanmayı, parlatılmayı,ışıldamayı, kendileri gibi olmayı hakederler ki dünyayı güzelleştirmeyi sürdürsünler.

Cevherden
Mücevhere


 

H. Bahar Zengingönül

Koçluk serüvenim başladıktan sonra adını koyduğum ‘yol açma’ değerim tüm çalışma yaşamımda eşlik etti.
Bir yönetici olarak ve bir anne olarak hep içimde, benimle yanyana olan "yol açmak" benim için, kişilere içindeki zenginliği aktarabildikleri, kendilerini özgürce ifade edebildikleri, sorumluluklarını alabildikleri ortamlar hazırlamaktı.
"İnsan’a" güvenmeyi seçtim hep, elbette bir risk içeriyordu, ancak bu risk göze almaya değerdi..

home_active_arrow
Devamı...

 
NELER YAPIYORUM?

HİZMETLERİM